28 Şubat 2010 Pazar

Doğal Gaz Tedarikçisi Olarak Rusya ve Türkiye’nin Arz Güvenliği

Bütün dünyada hızla artan doğal gaz tüketimi, fiyatların yükselişi ve sayısı sınırlı olan kaynak ülkelerin karşısında arz güvenliği konusunu en üst sıralara taşımaktadır.

Türkiye’de 2008 yılında yaklaşık 36 milyar m3 doğal gaz tüketimi ve 1 milyar m3 üretimi dikkate alındığında, doğal gazda dışa bağımlılık oranının % 97,3 seviyesinde olduğu görünmektedir. Projeksiyonlara göre doğal gaz talebinin 2010 yılında 44,5 milyar m3’e, 2015 yılında ise yaklaşık 57 milyar m3’e yükseleceği beklenmektedir. Dış kaynakların dağılımını incelediğimizde, doğal gaz %62 oranında Rusya’dan, %12 Azerbaycan’dan, %11 Cezayir’den, %11 İran’dan ve %4 oranında diğer ülkelerden temin ettiğini görüyoruz. Büyük oranda Rusya’ya olan bu bağımlılık ve yakın gelecekte Rusya’nın yerini alabilecek ciddi bir alternatif ülkenin bulunmaması tedirginlik ve endişe uyandırıp, “acaba Rusya nekadar güvenilir bir enerji tedarikçisidir?” sorusunu aklımıza getirmektedir.

Bu soruya cevap aramaya başlamadan önce genel olarak enerji tedarikçisi olan bir ülkenin güvenilir sayılabilmesi için hangi kriterlere uyması ve enerji ithalatçı ülkenin hangi hususlara dikkat etmesi gerektiğine dair objektif bir tablo çizmemizde yarar vardır.

Öncelikle, enerji kaynağını temin edeceğiniz ülkede uzun vadeli kullanılabilir enerji kaynağının rezervi olmalıdır. Oluşturacağınız uzun vadeli stratejiler, izleyeceğiniz politikalar, arz güvenirliğini arttırmaya yönelik yapacağınız yatırımlar ancak böyle bir ülke için işlevselliğini kazanır ve verimli sonuçlar getirebilir.

İkinci unsur, enerji tedarikçi olarak seçeceğiniz ülke talebinizi karşılayacak üretim miktarına sahip olmalıdır. Bazı ülkeler büyük enerji kaynaklarına sahip olmasına rağmen, yeterince üretim gerçekleştiremiyorlardır. Yetersiz teknoloji, kaynakların zor ulaşılan yerlerde bulunması ve diğer faktörler üretimi azaltmaktadır.

Üçüncü unsur, bu ülke güvenilir iletim sistemine sahip olmalıdır. Yeterince üretim miktarına sahip olmanın yanında bu üretilen enerji kaynağını sizin ülkeye ulaştırılması gerekmektedir.

Dördüncü unsur de, bu ülkede istikrarlı politik durumun olmasıdır. Bir ülkede yeterince enerji kaynağının rezervi, üretim miktarı ve iletim sistemi olabilir, ama bu ülkede stabil durumu yoksa ve her an bir politik krizin oluşma olanağı varsa, bu ülke için artık güvenilir denilemez.

Ve bunların yanında, enerji tedarikçisi olacak ülkenin sizin ülke ile karşılıklı dış ticaret hacimlerinin ve sermaye yatırımlarının yoğun olması, son unsur olarak gösterebiliriz. Bütün yukarıdaki saydığımız unsurların yerinde olması durumunda bile, bu ülkeyi sizin ülkeye bağlayan hiç bir faktör yoksa yine ona güvenilir enerji tedarikçisi dememiz mümkün değildir. Ufak siyasi bir tartışma sonuncunda sizin ona enerji açısından olan bağımlılığı baskı aracı olarak kullanabilir ve sizin için olması istenmeyen durumlara yol açabilir.

Şimdi bu unsurları göz önünde bulundurarak, Rusya’nın Türkiye için nekadar güvenilir enerji tedarikçi ülke olduğunu açısından değerlendirelim.

Rusya dünyanın en büyük doğal gaz rezervine sahip ülkedir. Dünya doğal gaz rezervlerinin %24 Rusya topraklarında bulunmaktadır. Tahmini rezerv miktarı 127 trilyon m3 olup, ispatlanmış rezerv miktarı 43,3 trilyon m3 olmaktadır. Eğer bu rezervlere Türkiye sahip olsaydı ve şu anki tüketimi baz alınsaydı, bu rezervlerin ispatlanmış olanı Türkiye’ye 1200 yıl dayanırdı, tahmini rezerv ise tam 3500 yıl yeterli olurdu. Ama Rusya’nın üretim, tüketim ve ihracat miktarları baz alındığında ise bu süre 72 yıl olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine de hızla artan dünya talebini ve Rusya’nın ihracat yapan ülkelerin sayısını göz önüne getirdiğimizde bu süre az bir süre sayılmazdır.

Yalnız dünyanın en büyük doğal gaz rezervine sahip olmak, güvenilir tedarikçi olduğunu anlamına gelmez. Yeterince üretim kapasitesine, gelişmiş teknolojilere sahip olması gerektiği gibi, bu rezervleri taşıyacak yeterli ve güvenilir iletim sistemine de sahip olması gerekir. Rusya da bunun fakında olduğu için, her yıl yeni üretim teknoloji ve iletim projeleri geliştirmektedir. Doğal gaz üretiminde Rusya dünyada %17 pay ile liderliğini korumaktadır. 2008 yılında Rusya’da 2007 yılına oranla yüzde 1,4’lük bir artışla 601,7 milyar m3 doğal gaz üretilmiştir. Projeksiyonlara göre 2015 yılında Rusya’da doğal gaz üretiminin 740 milyar m3’e ulaşacağını tahmin edilmektedir.

Kapasitesi 600 milyar m3/yıl, dünyada en büyük doğal gaz iletim sistemi “Gazprom”a ait olup, Rusya’da bulunmaktadır. Toplam doğal gaz boru hatların uzunluğu 155 bin km aşmaktadır. 268 kompresör istasyonu, 6 tane arıtma tesisi ve 24 tane yer altı doğal gaz deposu da bu sisteme dâhildir. Avrupa’nın en büyük doğal gaz deposu olan “Kasimovskoe” (8,5 milyar m3) Rusya’da transfer güvenilirliğini arttırmaktadır.

Türkiye Rusya’dan iki hattan doğal gazı temin etmektedir. “Batı Hattı” olarak da bilinen birinci hatla Rus doğal gazı Rusya'dan çıktıktan sonra Ukrayna, Moldova, Romanya ve Bulgaristan'ı geçerek Tekirdağ üzerinden Türkiye'ye ulaşmaktadır. Türkiye şuanda yılda 13 milyar m³ doğalgazı “Batı Hattı”ndan sağlamaktadır. Sadece konutta günlük 50 milyon metreküp gaz tüketimi olan Türkiye, bu hattan günde 43 milyon metreküp doğalgaz almaktadır. Rusya’dan doğalgaz alınan diğer hat ise resmi açılışı 2005 sonlarında yapılan “Mavi Akım” doğal gaz boru hattıdır. Bu hattan Türkiye yılda 8 milyar m³ doğalgaz sağlamaktadır. Hattın kapasitesi 16 milyar m³.

“Mavi Akım” projesi çerçevesinde Rusya'dan tam kapasite doğal gaz alımının başlaması ile Türkiye, Rusya Federasyonu'nun Almanya'dan sonra ikinci en büyük doğal gaz pazarı oluşturmaktadır. 2008 yılında Rusya toplam 174,3 milyar m3 doğal gaz ihraç etmiştir ve bu miktarın içinden 23,8 milyar m3 Türkiye’ye satmıştır. Nitekim ilk doğal gaz alımının başladığı yıl olan 1987 ile 2008 yılları arasında 201,462 milyar m3 doğal gaz ithalatı gerçekleştirilmiştir.

Daha Eski Sovyetler Birliği döneminde başlayan ve bu ülkede 1990’lı yıllarda yaşanan bütün istikrarsızlıklara rağmen, 21 yıldan fazla süren doğal gaz ithalatında bugüne kadar ciddi aksilikler yaşanmaması Rusya güvenirliğine dair çok şeyi ifade etmektedir. Putin’in iktidara gelmesiyle birlikte ise Rusya yeni bir kalkınma dönemine girmiş ve akıllıca yürüten politikalar sayelerinde istikrarlı ekonomik büyüme yakalamış bulunmaktadır.

Şimdiye kadar değerlendirdiğimiz ilk dört unsur ışığında Rusya bir enerji tedarikçisi olarak Türkiye için son derece güvenilir bir ülke olarak görünmektedir. Ancak karşılıklı yatırımlar ve dış ticarete dair beşinci unsuru da bu değerlendirmeye kattığımızda iki ülke arasında olan ilişkilerinde bazı eksiklikler göze çarpmaktadır.

2008 yılında iki ülke arasında yaklaşık 38 milyar dolar değerinde gerçekleşen toplam dış ticaret hacminde Türkiye Rusya’ya karşı yaklaşık 25 milyar dolar açık verdi. Yine yatırımlara baktığımızda, Rusya’daki Türk yatırımlarının tutarı 5,6 milyar doları, üstlenilen müteahhitlik projeleri ise 29 milyar doları aştığına rağmen, Rusya’nın Türkiye’deki yatırımların tutarı 3,5 milyar dolardır.

Her nekadar son dönemde Rus firmaların Türkiye’ye olan ilgi artmışsa da, dış ticarette oluşan açıklığı kısa zamanda gidermek kolay olmayacaktır. Buna rağmen, arz güvenliği açısından bu durumun düzeltmesi son derece önemlidir. Rusya ile olan dış ticarette dengenin kurulması Türkiye için Rusya’yı daha güvenilir bir kaynak ülke hale getireceği gibi, iki ülke arasında işbirliği ve dostluğu arttırarak, hem yeni anlaşmalar için, hem de uzun vadede dış ekonomik ve siyasi problemlerin kolay çözümlenmesi için olumlu zemin oluşturacaktır.

Hazırlayan: Maria Kaban